بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ ٧٦

Gerçekten bilseniz bu, büyük bir yemindir.

– İbni Kesir

إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ ٧٧

Şüphesiz o; şerefli bir Kur'an'dır.

– İbni Kesir

فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ ٧٨

Korunmuş bir kitabdadır.

– İbni Kesir

لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ ٧٩

Ona arınmış olanlardan başkası dokunamaz.

– İbni Kesir

تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٨٠

Alemlerin Rabbından indirilmedir.

– İbni Kesir

أَفَبِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ أَنتُم مُّدۡهِنُونَ ٨١

Siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz?

– İbni Kesir

وَتَجۡعَلُونَ رِزۡقَكُمۡ أَنَّكُمۡ تُكَذِّبُونَ ٨٢

Rızkınızı yalanlamakla mı çıkarıyorsunuz?

– İbni Kesir

فَلَوۡلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلۡحُلۡقُومَ ٨٣

Hele can boğaza gelince;

– İbni Kesir

وَأَنتُمۡ حِينَئِذٖ تَنظُرُونَ ٨٤

O vakit görürsünüz siz.

– İbni Kesir

وَنَحۡنُ أَقۡرَبُ إِلَيۡهِ مِنكُمۡ وَلَٰكِن لَّا تُبۡصِرُونَ ٨٥

Biz ona sizden daha yakınız, ama görmezsiniz.

– İbni Kesir

فَلَوۡلَآ إِن كُنتُمۡ غَيۡرَ مَدِينِينَ ٨٦

Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu